Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
GÜNDEM - Sarkozy Nereden Çıktı? - Ömer Öngüt
Sarkozy Nereden Çıktı?
GÜNDEM
Uğur Kara
1 Nisan 2011

 

Sarkozy Nereden Çıktı?

Fransa kendisini olduğundan daha büyük görür. Afrika'yı da kendi mülkü zanneder.
Ancak son yıllarda Türkiye'nin Afrika açılımı Fransa'nın hem ekonomik çıkarına, hem de siyasal nüfuzuna zarar veriyor. Sarkozy'nin kuyruk acısı çok büyük.

 

Arap ülkeleri karıştı derken ikinci bir "Saddam"ımız oldu. Megaloman Kaddafi'nin iktidar hırsı, sömürgeci yamyamların müdahalesine zemin hazırladı. Fransa'nın başındaki ucube Sarkozy tam sıfatına uygun bir şekilde hırsız gibi hareket ederek rol çalmaya soyundu. Kaşla göz arasında Libya'yı vurdu. Putin öfkeli bir çıkış yaptı, "Bu bir haçlı seferidir." dedi. Medvedev biraz ayar verdi, ancak Fransız içişleri bakanı "Sarkozy haçlı seferine önderlik yapıyor." diye yumurtladı, Putin'i haklı çıkardı.

Hiç akılda olmayan Libya gibi bir ülke en kötü duruma düşen ülke oldu. Petrol ülkesi Libya'yı kabak gibi önünde bulan sömürgeci sırtlan sürülerinin ağızlarının suyu akmaya başladı. Fırsatı kaçırmak istemediler.

 

Libya bu duruma nasıl düştü?

Aslında Amerika gibi ülkelerin yeni bir maceraya hevesi yoktu. Ancak görüldü ki Kaddafi devlet denilen aygıtın içini boşaltmış, şahsi iktidarını sağlama almak için ülkede "Devlet" namına kurumsal yapılanmayı ortadan kaldırmış. Devleti kendi varlığına indirgemiş. Ortalık karışıp Kaddafi'ye bağlı askerler çekilince ortada bir şey kalmadı. Ortada bir güç kalmadığını gören sömürgeci yamyamlar, "Meydan boşmuş" dediler, hemen harekete geçtiler.

Fransa'nın zaten bir kuyruk acısı var.

 

Fransa'nın Kuyruk Acısı:

Fransa kendisini büyük bir devlet olarak görür. Hatta kendisini olduğundan daha büyük görür. Afrika'yı da kendi mülkü zanneder. Bu biraz da sömürgeci geçmişinin tabii neticesidir.

Ancak son yıllarda Türkiye'nin Afrika açılımı Fransa'nın hem ekonomik çıkarına, hem de siyasal nüfuzuna zarar veriyor. Fransa'nın şahsında Batı ülkelerinin bu durumdan rahatsız olduğunu tahmin etmek zor değil. Afrika'da esen Çin rüzgârına bir de Türk rüzgârı eklendi. Adamlar "Ne oluyuruz" şokunda.

 

Sarkozy Libya'ya Biraz da
Türkiye Niyetine Vuruyor:

Türkiye son yıllardaki aktif dış politika hamlesine bağlı olarak ekonomik ve politik anlamda en büyük açılımlarından birisini Afrika'ya yaptı. Kısa zamanda 15 ülkede büyükelçilik açtı. THY artık birçok Afrika ülkesine uçak seferleri yapıyor. Türk-Afrika zirveleri büyük rağbet görüyor. Sömürgeci sırtlan sürülerini, beyaz adamı sevmeyen "Kara Kıta" Türkiye gibi ülkelerden uzanan samimi eli hemen kucaklıyor. Ve tabii Fransa gibi ülkelerin çıkarları bozuluyor.

Bu yamyam sürüleri yıllar yılı Afrika'yı sömürdüler, işgal ettiler, soykırım yaptılar, köle olarak kullandılar. Afrika ülkeleri bağımsızlıklarını kazandı ama hâlâ köle düzeninden kurtulmaya çalışıyor. Türkiye-Afrika zirvelerinden birisine Nijer'den katılan işadamı Tahirou Issaka şöyle söylüyordu: "Neredeyse bütün mağazalarımızda Türk gıda ürünleri satılıyor; ama bunların tamamı Fransa üzerinden geliyor. Halkımız Türk malını çok tutuyor ama doğrudan alamadığımız için peynirin kilosunu 25 dolardan yiyoruz."

Nasıl ketenpereye alınmışlar görüyor musunuz? Üretim yok, hemen bütün tüketim malzemesi de Fransa'dan ithal ediliyor, ve tabi dil olarak Fransızca konuşuluyor.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu 2009 yılında, bir konuşmasında şöyle demişti: "Osmanlı'dan kalan bir mirasımız var. Yeni Osmanlı diyorlar. Evet, Yeni Osmanlı'yız. Bölgemizdeki ülkelerle ilgilenmek zorundayız. Hatta, Kuzey Afrika'ya açılıyoruz. Büyük devletler şaşkınlıkla takip ediyor. Özellikle Fransa, K.Afrika'ya niçin açıldığımızı araştırıyor. Ben de talimat verdim. 'Sarkozy hangi Afrika ülkesine giderse gitsin kafasını kaldırdığı yerde Türk büyükelçiliği binasını ve bayrağını görecek. Elçilik binalarını en güzel yerlerden tutun,' diye talimat verdim."

Velhasıl-ı kelâm Sarkozy'nin kuyruk acısı çok büyük.

İşte bu sebeple Fransa biraz da Türkiye niyetine vuruyor. Çünkü Kaddafi hemen bütün ihaleleri Türkiye gibi başka ülkelere veriyordu. Batı ülkeleri ancak el-etek öperek bazı işleri koparabiliyordu.

 

Nereye Gidiyoruz?

Olaylar çok hızlı gelişiyor, öngörmek zor oluyor. Kimse ne olacağını kestiremiyor. Suriye gibi, Arabistan gibi ülkelerde bile olaylar yaşanıyor. Hepsinden daha önemlisi küffarın onlarca yıl uğraşıp ekmeye çalıştığı fitne-fesat, ayrılık ateşi bir çığ gibi büyüyor.

Yahudi yıllarca uğraştı. Şii-Sünni, laik-dinci, Türk-Kürt savaşı çıkartmaya çalıştı. Bütün bu coğrafyada etnik savaşları, iç harpleri körüklemeye çalıştı. Her türlü ayrılığı körüklemek için her yolu denedi.

Ancak o kadar zamanda küffara fırsat vermeyen Hazret-i Allah sanki bu büyük afatların önünü açtı. Bundan sonra işin nereye varacağını artık O bilir.

Küffar müslümanları yakmak istiyor ancak bu ateş kendilerine daha büyük olarak dönecek inşallah.


  Önceki Sonraki