Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
KUR'AN-I KERİM TEFSİRİ - Kâria Sûre-i Şerif'inin Tefsiri (2) - Ömer Öngüt
Kâria Sûre-i Şerif'inin Tefsiri (2)
KUR'AN-I KERİM TEFSİRİ
Dizi Yazı - Tefsir
1 Şubat 2011

 

Kâria Sûre-i Şerif'inin Tefsiri (2)

 

Tartıları Ağır Gelenler:

Allah-u Teâlâ'nın kudretinin, adaletinin bir büyük tecellîsi olmak üzere, o gün insanların amelleri tartılırken, dereceleri ve mahiyetleri umuma karşı meydana çıkarılırken; imanı ve sâlih amelleri sebebiyle tartıları ağır gelenler, gazab-ı ilâhîye uğramayacaklar, her türlü korku ve azaplardan emin olacaklar, nâmütenahi sevaplara nâil olacaklar.

"Tartıları ağır gelen kimse hoş bir hayat içinde olacaktır." (Kâria: 6-7)

Ki, bu çok büyük bir mutluluk alâmetidir.

Tartılan ameller her ne kadar cisim değilse de, Allah-u Teâlâ onları cisim hâline getirir. İyilikler nurânî, kötülükler zulmânî birer cisim suretinde tartılırlar. Hak ağırdır, bâtıl ise hafiftir.

İmanlarının sadakat ve kemâlinden, amellerinin güzellik ve cemâlinden, ihlâs ve samimiyetlerinden dolayı müminlerin tartıları ağır gelmiş, neticeler belli olmuş, umuma ilân edilmiş, cennete girecekleri kesinleşmiş, gözler parıl parıl parlıyor.

 

Tartıları Hafif Gelenler:

Kötülerin hesaba çekilmeleri çok zor olacaktır.

Ulvi hayata yönelmeyip sufli bir hayat süren, dâvete kulak asmayan, emir-yasak dinlemeyen kimselerin yaptığı yanına kâr kalmayacak, herkes amelinin cezasını görecek ve hak yerini bulacaktır.

"Tartıları hafif gelenler ise, onların anası (varacakları yer) Hâviye'dir." (Kâria: 8-9)

Cennet nasıl ki sâlih amelleri ağır gelenlerin ana yurdu ve ana kucağı ise, cehennem de kötülükleri ağır gelenlerin ana kucağı mesabesindedir.

Bir çocuk anasının kucağına sığınıp korunduğu gibi, suçlular için de ahirette cehennemden başka bir kucak olmayacaktır. Anne çocuğuna kucak açtığı gibi, cehennem de onlara kucak açacaktır.

Tepetakla, kafa üstü cehennem uçurumuna düşüp yuvarlanırlar. Sığınıp barınacakları en şefkatli anası Hâviye'den ibarettir. Orada: "Anacığım anacığım!" der durururlar.

"Hâviye'nin ne olduğunu sen bilir misin? O kızgın bir ateştir!" (Kâria: 10-11)

Ateş zaten kızgın demek olduğu halde "Nâr" denildikten sonra Allah-u Teâlâ'nın bir de kızgın mânâsına gelen "Hâviye" kelimesi ile vasıflandırması "Hâviye"nin çok şiddetli olduğuna o hararetin cehennemin diğer tabakalarında bulunmaz bir derecede yakıcı olduğuna işaret etmektedir.

Yüzleri dağlayan, ciltleri kavuran kızgınlıkta öyle bir ateş ki, bilinen sıcaklık sınırını aşmıştır. Diğer ateşler onun yanında pek hafif kalır.


  Önceki Sonraki