Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
Hakikat Dergisi 200.SAYI - Ömer Öngüt
200.SAYI, Mayıs 2010
Hakikat 200. Sayı

Bismillahirrahmanirrahim

"Allah-u zül-celâl vel-kemâl Hazretleri'ne; O'nun sevdiği ve beğendiği şekilde bitmez-tükenmez hamd-ü senâlar olsun.

Peygamberimiz Efendimiz'e, onun diğer peygamber kardeşlerine, hepsinin Âl ve Ashâb-ı kiram'ına, etbâına, ihsan duygusuyla kıyamete kadar onlara tâbi olup izinden gidenlere; sonsuzların sonsuzuna kadar salât-ü selâmlar olsun."

 

Muhterem Okuyucularımız;

Duâ namaz, oruç ve diğer ibadetler değerindedir. Hatta ibadetlerin özüdür. Duâda Allah-u Teâlâ ile kul arasında bir vasıta olmadığı için duâ kulluk makamlarının en önemlisidir.

Duâ Allah-u Teâlâ'nın ululuğu ve azameti karşısında kulun aczini itiraf etmesi, O'na muhtaç olduğunu bilmesi, tazarru ve niyaz ile sevgi ve tâzim duyguları içinde lütuf ve kereminden hayır ve rahmet dilemesi, dergâh-ı ulûhiyetine yüz tutup ihtiyaçlarını yalnız O'na arzetmesidir.

Duâ sınırlı, sonlu ve âciz olan varlığın yüce Yaratıcı ile kurduğu bir köprüdür.

Ebu Hüreyre -radiyallahu anh-den rivayet edildiğine göre Resulullah Aleyhisselâm Hadis-i şerif'lerinde:

"Allah-u Teâlâ'nın katında duâdan daha değerli bir şey yoktur." buyurmuşlardır. (Tirmizi - İbn-i Mâce)

Numan bin Beşir -radiyallahu anh-den rivayet edildiğine göre Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif'lerinde:

"Duâ ibadetin kendisidir." buyurdular ve şu Âyet-i kerime'yi okudular:

"Rabbiniz buyurdu ki: Bana duâ edin, duânıza icâbet edeyim. Bana ibadet etmeyi kibirlerine yediremeyenler, alçaltılmış olarak cehenneme gireceklerdir." (Mümin: 60)

Görüldüğü üzere Âyet-i kerime'de "İstemek" emredilmiş olup, Allah-u Teâlâ'nın karşılık vermesi için kulun istemesi şart kılınmıştır. Hem öyle şart kılınmıştır ki, şartın yokluğundan, şarta bağlanan şeyin yokluğu gerekeceğinden terk edilmesine "Cehenneme gireceklerdir." diye tehdit getirilmiştir.

Allah-u Teâlâ kullarını kendisine duâ etmeye teşvik etmekte, duâlarını kabul edeceğine dair de teminat vermektedir.

İmâm-ı Rabbâni -kuddise sırruh- Hazretleri buyururlar ki;"Allah-u Teâlâ vermeyi istemeseydi, istek vermezdi."

Duâ etmeye yönelmek de Allah-u Teâlâ'nın bir tevfikidir.

Enes -radiyallahu anh-den rivayet edildiğine göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif'lerinde şöyle buyurmuşlardır:

"Bütün iyilikleri işlemek ibadetin yarısı, duâ da öbür yarısıdır. Allah bir kulu için hayır murad ederse kalbini duâya meylettirir." (İbn-i Mâce)

Duâ ve niyaz peygamberlerin, velilerin ve kâmil insanların yoludur.

İnsanın şerefi Allah-u Teâlâ'ya mârifet ve iman iledir.

Âyet-i kerime'sinde:

"De ki: Duâ ve ilticânız olmasaydı Rabbim size değer verir miydi?" buyuruyor. (Furkan: 77)

Duâ etme fırsatı tanıması, hiç şüphesiz ki kullarının kendi faydalarınadır. Bu da yapılmazsa, diğer yaratıklarla insanoğlunun arasında hiçbir fark kalmaz.

Kul ne için duâ edeceğini, kime ve kimin karşısında duâ ettiğini iyice düşünmeli, Hakk'ın huzurunda olduğunu daima hatırında tutmalı, kendi acziyetini göstermek için gereken her şeyi yapmalı; O'nun kudret ve azametini düşünüp, mahcubiyet, tezellül ve inkisar içinde duâ etmelidir.

Duâ demek Hakk'ın kapısını çalmak demektir, sadece dil alışkanlığı halinde bazı sözleri tekrarlayıp durmak demek değildir. Cenâb-ı Fahr-i Kâinat -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz özlü duâları severdi.

Dil ile yapılan duânın yanında bir de fiilî duâ vardır. Bir kimse arzularını Rabbinden dili ile istediği gibi, fiilen de teşebbüs etmesi, aklın gösterdiği sebeplere başvurması gerekir.

Nitekim hastalıklardan kurtulmak için Allah-u Teâlâ'ya duâ edilmesi meşru olmakla birlikte, ilâç almak, maddî olarak tedâvî yollarına başvurmak Resulullah Aleyhisselâm tarafından tavsiye edilmiştir.

Helâl rızık talep edilmesini, rızkın bollaşması için Allah-u Teâlâ'ya duâ edilmesini tavsiye eden, duâlarında bunlara yer vererek fiilen nümune olan Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz; rızkın meşru yollarını da göstermiş, ziraat, ticaret ve sanatla meşgul olmayı, bunların helâl rızık kapıları olduğunu söylemiştir.

Âyet-i kerime ve Hadis-i şerif'lerin nur ışığı altında "Duâ ve Niyaz" konusu ele alınarak açıklanmış; "Duâ'nın Edepleri", "Makbul Olan Duâ Zamanları", "Duâsı Makbul Olanlar", "Bedduâ", "Peygamber Aleyhimüsselâm Hazerâtı'nın Duâları" ele alınarak örnekleriyle izah edilmiştir. Sığınma duâlarında bazıları, Salât-ü selâm'ın ehemmiyeti ve çeşitleri ile sabah ve akşam okunulması tavsiye olunan duâlar ile günlük yaşamda ihtiyaç duyulacak bazı mühim duâlar kısa kısa açıklanarak ümmet-i Muhammed'in istifadesine arz edilmiştir.

Bâki esselamü aleyküm ve rahmetullah...


Başyazı ve Makaleler
Başyazı - Duâ ve Niyaz - Ömer Öngüt
Başyazı
İsmail Yavuz
Duâ ve Niyaz