Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
Hakikat Dergisi 188.SAYI - Ömer Öngüt
188.SAYI, Mayıs 2009
Hakikat 188. Sayı

Bismillahirrahmanirrahim

"Allah-u zül-celâl vel-kemâl Hazretleri'ne; O'nun sevdiği ve beğendiği şekilde bitmez-tükenmez hamd-ü senâlar olsun.

Peygamberimiz Efendimiz'e, onun diğer peygamber kardeşlerine, hepsinin Âl ve Ashâb-ı kiram'ına, etbâına, ihsan duygusuyla kıyamete kadar onlara tâbi olup izinden gidenlere; sonsuzların sonsuzuna kadar salât-ü selâmlar olsun."

 

Muhterem Okuyucularımız;

Allah-u Teâlâ'nın öyle kulları vardır ki, onlar O'nun hıfz-u himâyesindedir ve tasarruf-u ilâhîsindedir. Onlar Rabbül-âlemîn'e sığınmışlardır. Onlar mahfuzdurlar ve Rabb'i iledirler.

Daha dünyada iken:

"Onlar sıdk makamında, kudret ve kuvvet sahibi hükümdarın huzurundadırlar." (Kamer: 55)

Âyet-i kerime'sinin sırrına mazhardırlar.

O almış onları. Hem hıfz-u himâyesindedir, hem de dilediği zaman huzuruna çeker. Her zaman değil de, dilediği zaman.

Hazret-i Allah'a sığınma nasıl olur?

Farz-ı muhal ki sen bir tulumun içine girdin, her tarafını kapattın, tulumda nefes alıyorsun.

Bu sığınma da aynı bunun gibidir. O Allah-u Teâlâ'nın hıfz-u himâyesine girmiştir, O'nunla nefeslerini almaktadır. Bu, bilinmeyen bir mevzudur. Burada sizin anlayacağınız tabiri ve temsili kullanıyorum.

O kişi, o anda kabre girmiş gibidir, dış âlemle her türlü ilgisi kesilir. O'na sığındığı zaman O'nunla hemhâl olur, O'nunla nefes alır ve O'nun ilhamı ile konuşur.

Hakk Celle ve Alâ Hazretleri Hadis-i kudsî'de buyurur ki:

"Sonra ben yüzümle onlara yönelirim. Yüzümle yöneldiğim bir kimseye neyi vermek istediğimi, herhangi bir kimsenin bileceğini mi sanırsınız?"

(Allah-u Teâlâ devamla şöyle buyurdu):

"Onlara ilk vereceğim şey nûru kalplerine akıtmaktır. İşte o zaman ben onlardan haber verdiğim gibi, onlar da benden haber verirler." (Hâkim)

O anda ne hitap edeceğini, kalbine neyi ilham edeceğini, ne duyurmak istediğini, nasıl bir şey akıtacağını, ne nur vereceğini ancak O bilir. Şimdi bu bir hususiyet oldu.

Allah-u Teâlâ bir ilham verir, o ilham kitap yazar.

Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime'lerinde buyurur ki:

"De ki: O Allah bir tektir. Allah Samed'dir. (Her şey O'na muhtaç, O hiçbir şeye muhtaç değildir.)" (İhlâs: 1-2)

Vücud O, mevcud O... O'ndan başka ne vücud var, ne de mevcud var.

Bütün mevcûdat vücud nurunun zerrelerinin zuhur mahallidir, "Ol!" emriyle olmaktadır.

Âyet-i kerime'de şöyle buyurulmaktadır:

"Bizim emrimiz ancak bir göz açıp kapanana kadar bir tek andır." (Kamer: 50)

Bir şeye ancak bir kere emreder. Az da, çok da O'nun kudreti yönünden birdir.

Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime'sinde:

"De ki: Allah bir tekdir." buyuruyor. (İhlâs: 1)

Sen Ehad olan Allah-u Teâlâ'yı mı gördün, yoksa kabuk mesabesinde olan ve O'na muhtaç olanlarında mı kaldın?

Ve fakat bir Âyet-i kerime'sinde buyurur ki:

"Allah'tan korkar takvâ sahibi olursanız mualliminiz Allah olur." (Bakara: 282)

Muallimin Allah olursa, hem kendisini bildirir, hem de yarattıklarının esrarını bildirir.

Daha doğrusu bunun sırrını ancak Allah-u Teâlâ'nın talebeleri bilir. O'nun öğretmesi, O'nun göstermesi, O'nun bildirmesiyle kâimdir. Kendinin âlim olduğunu zannettiğin için, bu ilimden haberdar olmadığını sana bildirmem için, bu ilimlerde câhil olduğunu göstermem için önünüze seriyorum.

Zira Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif'lerinde:

"Kim ki ben âlimim derse bilin ki o câhildir." buyurmuşlardır. (Münâvî)

Aynaya bak, kendini gör, sonra da vicdanına dön, kararını ver. Sakın ve sakın tenkide kalkma, cehaletini ileriye sürme.

Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime'sinde buyurur ki:

"Yeryüzünde bulunan herşey fena bulacak. Ancak azamet ve ikram sahibi olan Rabb'inin vechi baki kalacak." (Rahman: 26-27)

Bu varlıkları murad ettiği anda yok edecek. Oysa varlıklar kendilerini başlı başına bir varlık zannediyorlardı. Bazıları da: "Bu mülk bizim." diyorlardı. Fakat Kahhar olan Hazret-i Allah hepsini kahretti. Mülk sahibinin Zât-ı Akdes'i olduğunu gösterdi. Hani o "Benim mülküm!" diyenler ne oldu şimdi?"Benim... Ben varım..." diyenler nerede şimdi? Hepsini kahretti, yerlere yatırdı. Yarın da yer emr-i ilâhî ile bütün yuttuklarını dışarıya çıkaracak ve Allah-u Teâlâ böylece zerreden hesap sormak için huzuruna alacak.

Bâki esselamü aleyküm ve rahmetullah...


Başyazı ve Makaleler
Başyazı - Hıfz-u Himaye Ve Hıfz-u Hususiyet - Ömer Öngüt
Başyazı
İsmail Yavuz
Hıfz-u Himaye Ve Hıfz-u Hususiyet