Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
Hakikat Dergisi 177.SAYI - Ömer Öngüt
177.SAYI, Haziran 2008
Hakikat 177. Sayı

Bismillahirrahmanirrahim

"Allah-u zül-celâl vel-kemâl Hazretleri'ne; O'nun sevdiği ve beğendiği şekilde bitmez-tükenmez hamd-ü senâlar olsun.

Peygamberimiz Efendimiz'e, onun diğer peygamber kardeşlerine, hepsinin Âl ve Ashâb-ı kiram'ına, etbâına, ihsan duygusuyla kıyamete kadar onlara tâbi olup izinden gidenlere; sonsuzların sonsuzuna kadar salât-ü selâmlar olsun."

 

Muhterem Okuyucularımız;

Âyet-i kerime'de şöyle buyurulmaktadır:

"İnsanları Allah'a çağıran, kendisi de sâlih amel işleyen ve 'Doğrusu ben müslümanlardanım.' diyen kimseden daha güzel sözlü kim olabilir?" (Fussilet: 33)

Bunlar Allah-u Teâlâ'nın has kullarıdır, Resulullah Aleyhisselâm'ın vekilleridir. Allah-u Teâlâ bunları Kudsî ruh'la desteklemiş, Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-inin nurunu takmış ve bu vazife ile vazifeli kılmıştır.

"İçinizden insanları hayra çağıran, iyiliği emredip, kötülükten sakındıran bir topluluk bulunsun. İşte onlar gerçek kurtuluşa erenlerdir." (Âl-i imrân: 104)

Hakk'ı bilenler ve hakikati söyleyenler bunlardır.

"Allah hikmeti kime dilerse ona verir. Kime de hikmet verilirse ona muhakkak ki çok hayır verilmiştir. Bunu ancak akl-ı selim sahipleri düşünüp anlar." (Bakara: 269)

O'nun duyurduğundan başka kimse bunu bilmez.

Sen ise bilmiyorsun, çünkü görmüyorsun. Biliyor gibi hareket ediyorsun. Yanlış bir söz söylersin, çukura düşersin, batarsın gidersin, seni kimse kurtaramaz.

Görülüyor ki her şey ihsan-ı ilâhî iledir, mahlûka âit hiçbir şey yoktur.

Dilediği bilgileri dilediğine lütfediyor, dilediğine nurunu akıtıyor. Bu lütufların hepsi kendisi için seçtiği ve kendisine çektiği kullarına mahsustur.

O Hayy ve Kayyûm'dur. O yaratıyor, her şey O'nunla kâimdir. Amma O'nu görmediğin için yaratılanlarda kaldın. O ise "Zâhir"dir. Her zerrede ulûhiyet sırları mevcuttur. Yani her zerre olsun, her kürre olsun, O'nunla kâimdir.

O'nu gören, yani Allah-u Teâlâ'yı gören, bütün âlemleri O'nunla görür. Hepsinin bir örtüden ve kabuktan ibaret olduğunu görür. Örtüyü yaratan, her yarattığı şeye ayrı ayrı şekil veren, ziynetlendiren O'dur.

"Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ve gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde akl-ı selim sahipleri için elbette deliller vardır." (Âl-i imrân: 190)

O semâvâtı da, yeri de yarattı. Geceyi gündüzü de O yaratıyor ve O yönetiyor. Hep O, vücud O, mevcut O...

Meselâ sen zannediyorsun ki sen sensin. Sen "Ol!" emrinden ibaretsin.

Âyet-i kerime'de şöyle buyuruluyor:

"Resul'üm! Sana ruhtan sorarlar. Onlara de ki: Ruh Rabb'imin emrindendir." (İsrâ: 85)

Her şey Rabb'inin emrinden ibarettir. Amma sen bilmedin, bilemedin.

Ne güzel yarattı, âzâlarıyla donattı, en güzel bir biçim verdi. Öyle ki sen de kendini müstakil zannettin.

Ve fakat ruhunu çekince, verdiğini alınca, hani sen sendin?

Sen de O'nunla kâimsin, bütün yarattıkları da Allah ile kâimdir. Amma O görülmüyor, yarattıklarını görüyorsun ve orada kalıyorsun, kendi kendini de aldatmış oluyorsun.

Bir mahlûk ancak O'nun izniyle, kendisine verdiği akıl ve ilimle, kendisine verdiği nimetlerle bir şey yapabilir. Fakat verdiği nimetlerden onun aklını, gözünü, kulağını ve elini çektiği zaman o kul hiçbir şey yapamaz.

Âyet-i kerime'sinde buyurur ki:

"Allah o Allah'tır ki, kendisinden başka hiçbir ilâh yoktur. O Hayy ve Kayyûm'dur." (Bakara: 255 - Âl-i imrân: 2)

Yaratılanlar Allah değildir, hepsi de "Lâ"dan ibarettir. Onları"Ol!" demekle yaratıyor. Hepsi de O'nunla kâim, O'nunla var. Her zerrede ulûhiyet sırları mevcuttur.

Bütün bu hakikatlara rağmen, bir kimse çıkar da bunları inkâr ederse;

"Eğer yüz çevirirlerse de ki: Allah bana yeter, O'ndan başka ilâh yoktur, O'na tevekkül ederim, O büyük arşın sahibidir." (Tevbe: 129)

Ve fakat Arş-ı Rahman da O'nunla kâimdir, insan da böyle, her şey böyledir. O var, O'nun ile var. Müstakil hiçbir şey yoktur. Var olanlar O'nun ile vardır, O'nun ile var olarak görülüyor. Her şey O'nunla kâimdir.

O Ehad'dır, her yarattığı O'na muhtaçtır. Hepsi de "Ol!" emrinden ibarettir.

Binaenaleyh;

"Nefsini bilen Rabb'ini bilir." (K. Hafâ)

Bâki esselamü aleyküm ve rahmetullah...


Başyazı ve Makaleler
Başyazı - Allah-u Teâlâ'nın Has Kulları Ve İlm-i Billâh - Ömer Öngüt
Başyazı
İsmail Yavuz
Allah-u Teâlâ'nın Has Kulları Ve İlm-i Billâh