30 Kasım'da içerisinde önemli bir proje üzerinde çalışan bilim insanlarının olduğu yolcu uçağının düşmesi akıllara bunun bir sabotaj olması ihtimalini getirdi. Zira görünürde kazaya neden olacak hiçbir sebep yoktu.
Yine yakın sayılabilecek bir zaman diliminde, önemli bir proje üzerinde çalışan 3 genç ASELSAN mühendisinin intihar görüntüsü verilmiş ölümleri de aynı soruyu akla getirmişti. Bu ölümler özellikle Yenişafak gazetesi tarafından Aralık ayının son günlerinde tekrar gündeme getirildi. Gazete Aselsan mühendislerinden Hüseyin Başbilen'in öldüğü gün milli tank projesi hakkında brifing vereceğini ve çantasındaki proje dosyasının kaybolduğunu yazdı.
Adli tıp olaylara intihar raporu verdi. Ancak bunun gibi ölümleri sıradan olaylar olarak kabul edip işin kolayına kaçmak büyük bir hatadır.
Meselâ aşağıdaki haberde 2004 yılındaki traktörün karıştığı trafik kazası aynı Yunanistan'da benzer bir kazada ölen Türk milletvekili Dr. Sadık Ahmet suikastini hatırlatıyor.
Yunan istihbaratına dikkat etmek lâzımdır. Ölen mühendislerin yakını olmaya çalışan kişiler iyi araştırılmalıdır. İsrail ona kezâ.
Bilim adamlarımız kıymetli, onları koruyalım. Zira küffarın hiç hazmedemediği şeylerden birisi ülkemizdeki bilimsel çalışmaların gelişmesidir. Yıllar yılı bu işi masonlar eliyle yürüttüler, üniversiteleri bilim yuvası olmaktan çıkarttılar.
Bilim adamlarına yönelik tehdidin en büyük delili Irak'taki "Bilim adamı soykırımı"dır:
"Irakta 550 bilim adamı öldürüldü! ... gazeteye göre, bu ölümlerden İsrail istihbarat servis Mossad ve ABD Savunma Bakanlığı Pentagon sorumlu. Ölümler, tıpkı işkenceler gibi, sistematik bir şekilde gerçekleşti. Bazıları nükleer fizikçi olan bu insanlar, ABD ve İsrail'le işbirliği yapmadığı için ya da aynı ülkeler için tehdit görüldüğünden öldürüldü. 350 bilim adamı ve 200 profesörün bir ülkede öldürülmesi nasıl bir travmaya neden olur? ... Bir aydın soykırımı yaşandı, hala devam ediyor. Dünya böyle bir vahşete nasıl oldu da seyirci kalabildi, kalıyor? Anlamak mümkün değil.
... BM rakamlarına göre Irak yüksek eğitim kurumlarının yüzde 84'ü yakıldı, soyuldu, yıkıldı…" (İbrahim Karagül, 13 Aralık 2007)