Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
SÖZLER ve NOTLAR - Nurlu Sözler - Ömer Öngüt
Nurlu Sözler
SÖZLER ve NOTLAR
Dizi Yazı - Sözler ve Notlar
1 Temmuz 2006

 

SÖZLER ve NOTLAR - 31

Nurlu Sözler

 

"Oldu bitti derken, öldü gitti olur." (5 Haziran 2006)

"Sen sen ol, Hakk ile ol! Halka muhtaç olma." (1 Haziran 2006)

"Yaz kış derken, ömür bitti erken." (20 Mart 2004)

"Bu kapı Hakk kapısı. Hakk kapısını nasip eden, dilerse Cennet-i âlâ'yı da nasip eder." (16 Mayıs 2006)

"Biz bunları görerek, bilerek söylemiyoruz. Allah-u Teâlâ o anda o hayatı yaşatıyor, yaşattığı hayatı konuşuyoruz. Biz onu kitapta görmüş değiliz, kitapta yok ki söyleyeyim, bir yerden işitmiş de değilim. Yaşattığı hayatı söylüyorum, amma kim anlayacak?" (3 Kasım 2003)

"Allah-u Teâlâ bir kulunu severse, kendisinin sevdiğini sana sevdirir, fakat sevmezse seni kendi nefsine bırakır. Sen de nefsine uyarsın, ondan sonra gideceğin yere gittiğin zaman ayılırsın, amma iş işten geçer." (7 Aralık 2003)

"Kabir amel sandığıdır. Orada ne var? Ne götürürsen o var!" (8 Mayıs 2004)

"Dünyada da O'nunla, kabirde de O'nunla, mahşerde de O'nunla, cennette de O'nunla olursan hoşsun, başka şeylerle olursan boşsun." (25 Nisan 2004)

"Gün bugün... Hakk ile ol, halkı bırak!" (9 Mayıs 2004)

"Haram lokma ile beslenen bir vücuda benim bir sözüm yok!" (29 Mayıs 2004)

"Gönül verilenleri değil de Veren'i istiyor." (26 Mayıs 2004)

"Bereket helâlin içindedir, haram içinde değil." (28 Mayıs 2004)

"Ruh Rabb'imin emrindedir. Verirse hayattasın, alırsa vefattasın." (30 Mayıs 2004)

"Hidayet ne güzel şeydir, kime lütfederse!" (4 Haziran 2004)

"Allah-u Teâlâ her ibtilânın içine bir mükâfât yerleştirilmiştir. Hem onu denemek için, hem de o mükâfâta nâil etmek için.

Mümine muhakkak ki bir şey batacak. Benim her zaman bir dikenim vardır hamdolsun. Ve biz ondan hoşlanırız. Çünkü diken seni rahat ettirmiyor, yöneltiyor, sabrını çoğaltıyor, pek çok faydaları vardır." (5 Haziran 2004)

"Niyazi bey dedi ki: 'Düzce'yi nasıl bıraktın, dayalı döşeli evlerini, bahçeni?' Dedim ki: 'Niyazi bey! Zaten bırakacak değil miyim, bir gün önce bıraktım, zaten bırakacağım! Şimdiden sizin olsun!'" (4 Haziran 2004)

"El çalışacak dünya için, kalp çalışacak Allah için." ( 7 Şubat 2004)

"Huzur istiyorsan ilgin olmadığı işe bilgi sürme, bilgin yoksa ilgilenme!"


  Önceki Sonraki