“Yaratan Rabb’inin adıyla oku! O, insanı kan pıhtısından yarattı. Oku! Rabbin nihayetsiz kerem sahibidir. O ki, kalemle (yazı yazmayı) öğretti. İnsana bilmediğini O öğretti.” (Alâk: 1-5)
Allah-u Teâlâ ilk vahyini “Oku” emri ile indirmiştir.
Çocuklarımızın eğitiminde okuma becerisi kadar, “Okuma alışkanlığı”nın kazandırılması da ayrı bir önem arzeder. Zira severek yapılan okumalar bilgi sahibi olmanın önemli bir halkasıdır. Bunun gibi ebeveynler olarak çocuklarımızın güzel ve faydalı eserler okumasını, bu tür eserleri sevmesini isteriz. İşte bu noktada bize önemli vazifeler düşmektedir.
Çocuklar hiç kimseye bağlı olmadan kendi kendilerine okuyabildikleri andan itibaren kendilerine yeni bir dünyanın kapısı açılır: Kitapların, dergilerin ve gazetelerin dünyası…
Çocukların okuduğu kitap, dergi ve gazeteleri aile, okul ve çevreden sonra dördüncü bir eğitim ortamı olarak görmek mümkündür. Çünkü okuyarak edindiği bilgiler ve etkilenişler çocuğun karakterini de etkiler.
Uzmanlar okuma sevgisinin aile ortamı ile bağlantılı olduğunu söylüyor. Bir ailede veya çocuğun içinde bulunduğu ortamda okumaya olan sevgi, saygı ve ilgi ne kadar büyük ise o ortamda bulunan çocuk da o derece çabuk, severek, kendi kendine okumaya başlayacaktır.
Çocuğun okumayı sevmesinde veya sevmemesinde okunan kitabın çocukların ilgisini çekip çekmemesinin de etkisi vardır. Bir kitabın çocuklar için ilgi çekici olup olmadığını bilebilmek için kitabın konu, kalıp ve içeriğini çocukların ilkelerine göre değerlendirmek gerekir. İyi gibi görünen hatta ödüllü çocuk kitaplarının neden çocuklara ulaşmadığı araştırıldığında, çocukların yetişkinlerden başka ilkelere önem verdikleri ortaya çıkmıştır. Yetişkinler için okuma seçiminde ilke olarak “Bilgi” önemli olmasına rağmen çocuklar için en çok geçerli olan ilke “Heyecan”dır.
Çocuklara yönelik İslâm ahlak ve öğretilerinin anlatıldığı kitaplarda da yukarıdaki gerçekler göz önüne alınmalı, Kuran-ı Kerim’deki kıssalar ve dini öğütler temelleri değiştirilmeden çocukların anlayacağı dilde ve onların ilgisini çekecek tarzda yazılmalıdır ki, çocuklarda okuma merakı oluşsun. Bunun gibi çocuğuna dini kitap ve dergi okutmayı sevdirmek isteyen ailelerin de bu hususları göz önünde bulundurarak hareket etmeleri faydalı olacaktır.
Allah ve Resulüne gönül vermiş her ebeveyn ister ki çocuğu İslâm ahlâk ve değerlerini anlatan kitap ve dergilere ilgi ve alaka göstersin, içeriğini merak edip okusun, bilgi edinip hayatını o yönde şekillendirsin. Peki, kaç ebeveyn bu hususta bilinçli bir çaba sarf ediyor? Örneğin; bugün kaç kişi çocuğu için, evinin bir köşesinde çocuk kitaplığı oluşturdu? Hangimiz bir dini çocuk kitabını güzelce paketleyip çocuğumuza hediye ettik? Hangimiz, bir kitabı ödül olarak çocuğumuza verdik?
Hiç şüphesiz ki bu sorulara olumlu cevap verebilmek için, çocuklarımızın bilinç altına olumlu, güzel davranışlar empoze etmek gerekir. Unutmayalım! Ağaç yaş iken eğilir. Meselâ çocuklarımıza dergimizi sevdirmek için onları “Sevgi” ile dergimizle tanıştırmalı, dergimizden onun anlayacağı bir dilde bir şeyler anlatmalıyız. Özellikle son aylarda renkli ve bol resimli çıkan dergimizde mutlaka çocuklarımızın ilgisini çekecek ve onları olumlu yönde etkileyecek konular vardır. Örneğin:
• 2 ve 5 yaş arasındaki çocuklara kısa olmakla birlikte, güncel yaşanan olayları konu ederek bol bol resim anlatabilirsiniz. Mesela; (geçen ayki Hakikat dergisi s.12) “Aaa, bir meyve tabağı! İçerisinde Hz. Allah’ın bize vermiş olduğu birçok nimetten bazıları var. Bakalım sen bu meyvelerin adlarını bilecek misin? Her doğru cevap için kocaman bir ‘Aferin’” diyebilirsiniz.
• 6 ve 10 yaş arası çocuklar için; Hz. Muhammed Aleyhisselâm’ın hayatı çekici gelebilir. Eğer bir de onlar okuyor ve ebeveynleri de onları “Merak” ile dinliyor ise. Mesela; “Kızım sen okuyunca ben çok güzel anlıyorum. Eğer şu yazıyı okursan çok memnun olurum.” diyebilirsiniz. Unutmayalım; iyi bir iltifat her zaman faydalıdır.
• 10 ve 15 yaş arası çocuklar için dini bilgiler kadar tarihî bilgiler de önemlidir. Çünkü artık gelecek onlardır. Gelecek olan nesil, geçmiş tarihini ne kadar iyi bilirse geleceğini de o kadar iyi temeller üzerine kuracaktır.
Dini yayınları çocuğuma sevdirmem gerek diye bir gayret içerisine girdiğinizde, her şey refleks halinde gelişecektir. Örneğin:
• 3 yaşındaki çocuk dergiyi eline alınca, siz ona tebessüm ederek: “Ne güzel bir dergi var elinde.” deyip başını okşayacaksınız. Böylece dergi ile ilgili olumlu bir mesajı çocuğunuzun bilinç altına yerleştirmiş olacaksınız.
Okuyan ve okumayı sevdirebilenlerden olmak ümidi ile…