Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
Hakikat Dergisi 146.SAYI - Ömer Öngüt
146.SAYI, Kasım 2005
Hakikat 146. Sayı

Bismillahirrahmanirrahim

"Allah-u zül-celâl vel-kemâl Hazretleri'ne; O'nun sevdiği ve beğendiği şekilde bitmez-tükenmez hamd-ü senâlar olsun.

Peygamberimiz Efendimiz'e, onun diğer peygamber kardeşlerine, hepsinin Âl ve Ashâb-ı kiram'ına, etbâına, ihsan duygusuyla kıyamete kadar onlara tâbi olup izinden gidenlere; sonsuzların sonsuzuna kadar salât-ü selâmlar olsun."

 

Muhterem Okuyucularımız;

İman ile küfrü, hakikat ile dalâleti ayırmaya çalışan “Hakikat Aylık İslâm Dergisi”, “Küfrü Hoşgörü Fitnesi” ni söndürmek, ajan-misyonerlere açılan kapıları kapatmak gayesi ile değişik vesilelerle yayınlar yapmıştır. Bu gaye ile dergimizin temsilciliğini yapan arkadaşlarımız da imanlarının ve samimi duygularının teşviki, din ve vatan sevgisinin icabı ile dünyanın dört bir tarafında insanları uyandırmaya çalışmakta, insanları hak ve hakikate dâvet etmektedirler. Hatay’da yapılan toplantıya giden arkadaşlarımız gerek halka, gerekse toplantıya iştirak eden bütün katılımcılara ve protokole dergi, kitap ve İslâm’a dâvet broşürleri takdim ederek, hakikati duyurmuşlar, böylece “Küfrü hoşgören” lerin tertiplerine engel olmuşlardır.

“Hıristiyanları Hidayet ve Gerçek Kurtuluş’a Davet” maksadıyla, İngilizce, Almanca, Fransızca, Rusça, Hollandaca, İtalyanca, İspanyolca, Arnavutça gibi birçok dilde hazırlanan broşürlerimiz Avrupa başta olmak üzere bütün dünyaya yayılmaktadır.

Özellikle Almanya başta olmak üzere Avrupa’nın birçok ülkesinde bu broşürlerden binlercesi dağıtılmış, hemen tüm kiliselere ve papazlara ulaştırılmıştır. İslâm dünyasını hıristiyanlaştırmaya çalışan Papa’nın Almanya’nın Köln şehrinde tertip ettiği büyük miting esnasında her ülkeden gelen papazlara kendi dillerinden broşürler takdim edilmiş, isteyen halka da bu broşürlerden verilmiştir.

Türkiye’de olduğu gibi Amerika’da dahi İman ile küfrü karıştırmaya çalışanların icraatları takip edilmekte, küfrü yaymaları önlenmektedir. Çünkü bunların gayesi küfrü yaymaktır. Elhamdülillahi rabbil âlemin oradaki kardeşlerimiz bu küfrü hoşgörü toplantısını duydular. Toplantının yapılacağı otelin etrafını sardılar. Bütün gelenlere kitap, broşür ve dergi dağıttılar.

Bu faaliyetler sebebiyle teşekkürlerini arzeden birçok hak ve hakikat araştırıcısı olduğu gibi, kendi beldelerinde hakikatlerin neşredilmesinden rahatsız olanlar da elbette olmuştur.

Her türlü maddi ve siyasî desteğe rağmen ülkemizde istedikleri başarıyı yakalayamayan hıristiyan misyonerleri, 24’er sayfalık broşürlerimizin ortaya çıkardığı tesir karşısında büyük bir şaşkınlığa düşmüşlerdir.

Hazret-i Allah bu yolda mücâdele eden bu İslâm mücahidleri üzerine yemin ederek onları yüceltmiştir:

“(Hak ile bâtılın, hakikat ile dalâletin, doğru ile eğrinin) arasını ayırdıkça ayıranlara andolsun ki!” (Mürselât: 4)

İşte Allah-u Teâlâ böyle buyuruyor. Hak için din-i İslâm için çalışanlara bu Âyet-i kerime büyük bir lütuftur.

“Kim Allah’ı, onun Peygamber’ini ve müminleri dost edinirse, bilsin ki galip gelecek olanlar Allah’tan yana olanlardır.” (Mâide: 56)

Küffar Birliği’nin kapısında her türlü alçaklığa râzı olmanın İslâm’la hiçbir alakası yoktur. Bu durum İslâm’ın izzetine yakışmadığı gibi müslümanlara karşı söz ve andlaşmalarında durmayan küffarın hile ve desiselerine fırsat verilmiş olur.

Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’sinde buyurur ki:

“Sen kendileriyle andlaşma yaptığın hâlde, onlar her defasında hiç çekinmeden andlaşmalarını bozarlar.” (Enfâl: 56)

Güzide evlatlarımızı teslim ettiğimiz, ilim ve irfan yaymakla mükellef kurumların başına geçen bazı İslâm düşmanlarının icraatları da dinimize, vatanımıza, devletimize, milletimize çok büyük zararlar vermektedir.

İcraatları ayyuka çıkmış bu gibi kimseleri sırf İslâm’ın aleyhine çalışıyor diye destekleyenler çok büyük bir vebal altındadır, onun icraatlarında ortaktır. Bu tür liyakatsiz, emanete, devlet malına riayetsiz, milliyeti belirsiz kimselere bu kadar büyük bir emaneti teslim edenler de bunlardan sorumludur.

Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif’lerinde buyururlar ki:

“İnsanlardan iki sınıf vardır ki, sağlam ve sâlih oluşları, umumun sağlam oluşunu, fesatları ise umumun bozulmasını mucib olur.

Onlardan biri ulemâ diğeri ümerâdır.” (Câmiu’s-sağir)

Bâki esselamü aleyküm ve rahmetullah...

 


Başyazı ve Makaleler
Başyazı - Dinine Ve Vatanına Hâinlik Edenlere İltifat Etmeyin! - Ömer Öngüt
Başyazı
İsmail Yavuz
Dinine Ve Vatanına Hâinlik Edenlere İltifat Etmeyin!