Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
Hakikat Dergisi 117.SAYI - Ömer Öngüt
117.SAYI, Haziran 2003
Hakikat 117. Sayı

Bismillahirrahmanirrahim

"Varlığının başlangıcı ve sonu olmayan, zâtında ve sıfatlarında eşi benzeri bulunmayan; kâinâtın Hâlik'ı, âlemlerin Rabb’i, dilek makamının en yücesi, ümit makamının en keremlisi, merhametlilerin en merhametlisi olan Allah-u zül-celâl vel-kemâl Hazretleri'ne; O'nun sevdiği ve beğendiği şekilde bitmez-tükenmez hamd-ü senâlar olsun.

Bütün kâinat zât-ı Ahmedî'si ve nûr-i Muhammedî'si şerefine yaratılan, Allah-u Teâlâ'nın yüce Resul'ü ve biricik Habib'i, Rubûbiyet esrârının emîni, ahlâk-ı hamide'nin ve eşsiz faziletlerin menbâı, dünya ve ahirette en büyük rehberimiz, en güzel numunemiz, Peygamberimiz Efendimiz'e, onun diğer peygamber kardeşlerine, hepsinin Âl ve Ashâb-ı kiram'ına, etbâına, ihsan duygusuyla kıyamete kadar onlara tâbi olup izinden gidenlere; sonsuzların sonsuzuna kadar salât-ü selâmlar olsun."

 

Muhterem Okuyucularımız;

İslâm dini beşeriyete sunduğu ilâhî hükümlerle, ortaya koyduğu hudutlarla insanların dünya saâdetini ve âhiret selâmetini kazanmalarını hedef almıştır. Toplumun her türlü ihtiyaçlarını karşılayan tam ve mükemmel bir nizamdır. Çünkü o Allah-u Teâlâ’nın dinidir ve bütün insanlığa gönderilmiştir. Artık İslâm’dan sonra kıyamete kadar yeni bir din, yeni bir peygamber gelmeyecektir. Çağlar boyunca insanlığın maddî mânevî bütün ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir özelliğe sahiptir.

Hükümleri her zaman için toplumun seviyesinden üstün olup, toplum seviyesi ne kadar yükselirse yükselsin, İslâm’ın hükümleri o seviyeden daha üstündür. Bu hükümler yılların, asırların değişmesiyle değişmeyip, bütün zaman ve mekâna hitap eder.

İslâm’ın doğuşundan bu yana bu kadar zaman geçmesine rağmen, toplum düzeni defalarca değişip altüst olmuş, birçok yeni keşif ve icatlar bulunmuş, buna rağmen Allah-u Teâlâ’nın değişmez nizamı değişmemiş, hâlâ indiği şekliyle dimdik ayakta durmaktadır.

Nitekim bir Âyet-i kerime’de şöyle buyurulmaktadır:

“Bu, dimdik ayakta duran bir dindir. Fakat insanların çoğu bilmezler.” (Rum: 30)

Bilmeden, hevâların heveslerin peşinde koşarlar ve dosdoğru yoldan ayrılırlar.

İslâm hem dünyevî hem de uhrevî mevzularda, boşluk bırakmayacak şekilde hükümler koymuştur. Çünkü İslâm, din ve dünya işlerinin düzenleyicisidir. Her zaman ve çağın dinidir, âlem-şümul bir nizamdır.

İslâm’da toplum seviyesi ne kadar yükselirse yükselsin, bu yüksek seviyeyi koruyacak hükümler vardır. Belli bir bölge ile sınırlı değildir, insandan insana farklılık göstermez. Sabit ve istikrarlı olduğu için, yıllar ne kadar geçerse geçsin, zaman ne kadar ilerlerse ilerlesin, değişmeyi kabul etmez. Mekânın değişmesi ona tesir edemez, tazeliğini yıpratamaz. Bu şekilde olmamış olsaydı, on dört asırdan beri yaşayamazdı.

Yarının olgun insanı olacak olan çocukların yetişmesi ve terbiyesi ile ilgili olarak da İslâm’ın bütün çağları içine alacak şekilde hükümleri vardır.

Bu Din-i mübin’i tebliğ etmekle görevlendirilen, en güzel ahlâkın temsilcisi ve terbiyecisi olan sevgili Peygamberimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in; başyazımızın konusu olan çocuklarla, çocuk sevgisiyle, bakımıyla, doğumundan itibaren büyüyünceye kadar yetiştirilmesiyle, onlara verilmesi gereken değerle ilgili olarak pek çok Hadis-i şerif’leri mevcuttur. Bu ulvî beyanları ile, âile ve çocuklar hususunda gerekli olan her şeyi aydınlığa kavuşturmuştur.

Çocuklar yetiştirmek, terbiye etmek ve onları istikbale hazırlamak kolay bir iş değildir ve insanın en zor mesleklerinden birisidir. Çok güç olan bu vazife mutlaka başarılmalıdır. İnsanın yetiştirilmesi için, insanı yetiştirecek anne ve babanın mutlaka iyi yetiştirilmeleri gerekmektedir. Eğitilmemiş kimselerin insan eğitmeye kalkmaları muhaldir.

Âile efrâdı, karı-koca ve çocuklarından teşekkül eder. Allah-u Teâlâ âile fertlerinin her birine karşılıklı vazifeler ve mesuliyetler yüklemiştir. Bu karşılıklı vazifelerin Allah-u Teâlâ’nın çizdiği sınırlar dahilinde yapılması âile yuvasının huzur ve saâdetini temin eder.

Allah'a emanet olunuz.

Bâki esselamü aleyküm ve rahmetullah...


Başyazı ve Makaleler
Başyazı - Çocuğun İlâhi Ahkâm Mucibince Terbiyesi Ve Yetiştirilmesi - Ömer Öngüt
Başyazı
İsmail Yavuz
Çocuğun İlâhi Ahkâm Mucibince Terbiyesi Ve Yetiştirilmesi