Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
MAKALE - Ana-Babaya İtaatın Önemi - Ömer Öngüt
Ana-Babaya İtaatın Önemi
MAKALE
Misafir Yazar
1 Mart 2003

 

ANA-BABAYA İTAATIN ÖNEMİ

 

Arzu Balkanlı


Kur’an-ı kerim’in ayrı ayrı yedi yerinde ana-babaya iyi davranılması, hürmet, hizmet ve itaat edilmesi; Allah-u Teâlâ’ya itaattan sonra ana-babaya itaat etmenin farz olduğu beyan buyurulmaktadır.

Âyet-i kerime’de şöyle buyuruluyor:

“Allah’a kulluk edin. O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-baba’ya iyilikte bulunun.” (Nisâ: 36)

İbn-i Mesud -radiyallahu anh-der ki:

“Ben Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-e Allah katında hangi amelin daha sevimli olduğunu sordum.

Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: “Vaktinde kılınan namaz.” buyurdu.

Ben sonra hangisi dedim.

Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-:“Ana ve babaya iyilik.” buyurdu.

Ben sonra hangisi dedim.

Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: “Allah yolunda cihad.” buyurdu.”

Yine Müslim -radiyallahu anh-den rivayet edilen bir Hadis-i şerif’te, Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-Efendimiz’e bir adam gelerek:

“Yâ Resulellah! Ben Allah’tan sevap dilemek için sana cihad ve hicret etmek üzere biat ediyorum.” dedi.

Bunun üzerine Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurdu:

“Ana-babana dön, onlara iyi bak, hoş tut. Zira cennet onların ayakları altındadır.”

Anne-babaya iyilik etmek ve onların haklarını korumak bâbında birçok Hadis-i şerif’ler mevcuttur. Bakınız Cebrâil Aleyhisselâm ile Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in yaptığı şu konuşma, ana-babamıza belimiz bükülünceye kadar iyilik yapmamız gerektiğinin haklı bir ispatıdır.

Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-Efendimiz buyurdu ki:

“Burnu yerde sürünsün. Burnu yerde sürünsün. Burnu yerde sürünsün.”

Ashâb-ı kiram -radiyallahu anhüm- sordu: “Kimin yâ Resulellah?”

Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz:

“Anasının, babasının yahud bunlardan birinin ihtiyarlık anına yetişip de cennete giremeyenin veyahud anası-babası kendini cennete sokmayanın.”

Ve daha sonra Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz minbere çıkarak üç kere “Amin!” dedi ve şöyle beyan buyurdu:

“Bana Cebrâil geldi ve dedi ki:

Ey Muhammed! Kim ki anasından babasından birine ulaşır, sonra onlara iyilik etmeden ölürse cehenneme girsin. Amin de. Bende ‘Amin’ dedim.

Ey Muhammed! Kim Ramazan ayına yetişirde günahları bağışlanmadan ölürse, Allah onu cehenneme sokar ve rahmetinden uzaklaştırır. Amin de. Bende ‘Amin’ dedim.

Ey Muhammed! Kimin yanında ismin anılıp, sana salât-u selâm getirmez ve ölürse cehenneme girsin. Allah’ın rahmeti ondan uzak olsun. Amin de. Bende ‘Amin’ dedim.”

Bunun içindir ki bir evlat onlara karşı vazifesini hakkıyla yapmak mecburiyetindedir.

Anne-babaya itaatsızlık etmek, karşı gelmek, gücendirmek ise büyük günahlardan olup, katî haramdır.

Hadis-i şerif’te şöyle buyuruluyor:

“Allah’ın rızâsı ana-babanın rızâsında, gadabıda gadaplarındadır.” (C. Sağir)

Yaptıkları fedakârlıklar göz önüne getirilirse, haklarını ödemenin imkansızlığı ortaya çıkar. Bir evlat hiçbir surette onların hakkını ödeyemez. Ne ellerine vereceğimiz üç-beş kuruş, ne alacağımız üst-baş, ne de hastalık anında yanlarında bulunabilmek. Sakın kimse yaptıkları bu amellere aldanıp, övünmesin.

Bakınız; Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz onların hakkının ancak ne ölçüde ödenebileceğini beyan buyuruyor:

“Bir evlat babasının hakkını hiçbir surette ödeyemez. Ancak onu köle olarak bulur. Satın alarak azad ederse hakkını ödemiş olabilir.” (Müslim)

Zamanımızda kölelik olmadığı için daima hoş tutmak gerekiyor. Onlara “Öf” demek bile Allah-u Teâlâ’yı gadaplandırıyor.

“Cennetin güzel kokusu beş yüz yıllık mesafeden alınır. Fakat anne-babasına isyan edenlerle, akrabaları ile münasebeti kesenler bu kokuyu alamazlar.” (Tebârâni)

Allah-u Teâlâ’ya arz edilip de geri döndürülmeyen duâların arasında ana-babanın evlatları için yaptıkları duâları ve bedduâları da saymıştır.

Resulullah Efendimiz sâhâbeden birine sorar:

“Çocuğuna hiç bedduâ ettin mi?”

“Evet yâ Resulellah!” deyince;

“Çocuğunun ahlâkını sen bozdun.” buyurur.

Bütün bu Âyet-i kerime ve Hadis-i şerif’lerden anlaşılıyor ki; maddi-mânevi ihtiyaçlarını istemeden karşılamalı, gönüllerini incitecek hareketlerden şiddetle kaçınmalı, kusurlarını görmezlikten gelmeli, başkalarının yanında hep iyiliklerinden bahsederek itibarlarını korumalı, şikayet etmemeli, hayatta iken olsun, öldükten sonra olsun hep duâ etmeli, vefatlarından sonra dostlarıyla alakayı kesmemeli.

Bir kişi Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e gelerek:

“Annem-babam öldükten sonra onlar için yapabileceğim bir iyilik var mıdır?”diye sordu.

Resul-i Ekrem Efendimiz:

“Evet. Onlar için duâ ve istiğfar etmek, verdikleri sözü yerine getirmek. Dostlarına ikram etmek, yakınlığı onlar vasıtasıyla olan kimseleri ziyaret etmek, ikramda bulunmaktır.” buyurdu. (Ebu Dâvud)

Veysel Karani Hazret-i Sünnet-i Resul’ün, Siret-i Resul’ün tam kopyasıdır. “Analara itaat, Allah’a ve Resulullah’a itaattır.” Hadis-i şerif’inden ayrılmadığı için, annesinden aldığı izin hitama eriyor diye, Resul-i Ekrem Efendimiz’i evinde bulamadan, yarım saat daha beklemeden geri dönen, emr-i Resul’ü, Cemâl-i Resul’e tercih eden insan. Çünkü zahiri gözle Resul’ü görmeden, hayy gözü ile Resulullah’ı görmüş.

Okuduğu bir Âyet-i kerime üzerine erkenden eve dönen, Bâyezid Hazretleri’ne annesi; “Niçin bu kadar erken döndün?” dedi.

“Bir Âyet-i kerime gördüm. Allah kendisine ve sana hizmet etmemi emrediyor. Hemen hizmetine koştum. Ya benim için yalvar sana hizmet edeyim, yahut bırak kendini Allah’a vereyim.” buyurdular.

Anesi: “Seni Allah’a bıraktım. Kendini yalnız O’na ver.”

Bâyezid-i Bestâmi Hazretleri kendisini Allah’a vermiştir. Fakat annesinin hizmetinden de ayrılmaz. Çünkü Allah’ın emri böyledir.

Soğuk bir kış gecesi annesi yattığı yerden “Su.... Susadım.” diye seslendi.

Bâyezid-i Bestâmi Hazretleri buzlarla çevrili su testisi elinde annesinin yanına geldi, fakat kadın uyumuş. Hazret, annesini uyandırmadan, saatlerce bekledi. Nihayet annesi uyandı.

Hazret suyu uzattı. Soğuktan elleri donmuş, parmakları buzla çevrili testiye yapışmış. Bunu gören annesi şöyle duâ eder: “Yâ Rabb’i! Ben Bâyezid’den râzıyım, sende râzı ol.”

İnşallah anne-babalarımızda bizlerden râzıdır. Hiçbir şey için geç kalmış sayılmayız.

Yeter ki onların kıymetini bilelim.