Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
Eğitim - Yetim Çocuk - Ömer Öngüt
Yetim Çocuk
Eğitim
Canan Büşra Kara
1 Nisan 2002

 

Yetim Çocuk

 

Yetimlere İyilik Etmek 54 Farz’dan birisidir. Hazret-i Allah bir çok Ayet-i kerime’sinde yetimlere iyilik yapmayı emretmiş, onların haklarını gözetmeyenler hakkında şiddetli ikazlarda bulunmuştur:

“Resul’üm! Sana yetimler hakkında da sorarlar. De ki: “Onları ıslah edip yetiştirmek daha hayırlıdır.” Eğer onları aranıza alır, birlikte yaşarsanız, unutmayın ki onlar sizin kardeşlerinizdir.”(Bakara: 220)

“Sakın yetime kahretme!” (Duhâ: 9)

“Kendi canları çektiği hâlde; yemeği yoksula, yetime ve esire yedirirler.” (İnsan: 8)

“Yetimlerin mallarını verin. Temizi pis olanla değişmeyin. Onların mallarını kendi mallarınıza katarak yemeyin. Çünkü bu büyük bir günahtır.” (Nisa: 2)

“Gerçek iyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik o kimsenin iyiliğidir ki, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, Kitap’a, peygamberlere inanır. O’nun sevgisiyle, yakınlarına, yetimlere, düşkünlere, yolculara, yoksullara, yolda kalmışlara, dilencilere ve boyunduruk altında bulunan köle ve esirlere maldan verir, namaz kılar, zekât verir. Andlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte sâdık olanlar bunlardır. İşte muttakîler de bunlardır.” (Bakara: 177)

Yetimler; şefkat, merhamet ve korumaya diğer çocuklardan daha çok muhtaçtırlar. Çünkü bunlar zayıflık güçsüzlük ve eziklik duygusu ile yaşarlar ve ayrıca toplum nezdinde -maalesef- bunların itibarı diğer çocuklara göre daha düşüktür. Onların savunucusu ve koruyucusu ise güzel dinimiz İslâm’dır.

Babası ölen yetime bakmaya gönül ve vicdanları davet ve teşvik eden Hadis-i şerif’ler de çoktur.

Resulullah Aleyhisselâm bir Hadis-i şerif’lerinde:

“Ben ve yetimin işlerini üzerine alan kimse, cennette şöylece beraber olacağız.” buyurarak şehadet parmağı ile orta parmağını işaret etmişlerdir.

Diğer Hadis-i şerif’lerinde de şöyle buyurmuşlardır:

“Yetimlere, gayet merhametli ve şefkatli olan baba gibi olunuz.”

“Evlerinizin Allah’a en sevimli geleni, içinde ikram gören bir yetimin bulunduğu yerdir.”

“Müslümanlar hakkında en hayırlı ev, içinde kendisine iyi bakılan bir yetimin bulunduğu evdir. Müslümanlar hakkında en kötü ev ise, içinde kendisine iyi davranılmayan bir yetimin bulunduğu evdir. Ben ve yetime bakan cennette şu iki parmak gibiyiz.”

Ebu’d-Derda -radiyallahu anh- anlatıyor:

“Bir adam Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-e gelerek katı yürekliliğinden şikayet ediyordu. Bunun üzerine adama şu nasihatta bulundu:

‘Kalbinin yumuşamasını ve ihtiyaç duyduğun şeyi öğrenmek mi istiyorsun? Yetime merhametli ol, onun başını sıvazla ve yemeğinden ona yedir ki kalbin yumuşasın ve ihtiyaç duyduğun şeyi elde edesin.’”

Yetim her türlü ilgi ve yardıma layıktır. Çünkü o kendisini koruyup kollayacak, kendisini eğitip yetiştirecek temel taşlardan birini yitirmiş bulunmaktadır.

Islah ve terbiye edilirken yetim tamamen evlat gibi muamele görmelidir. Ne fazla sıkıştırılmalı ve katı davranmalı ne de hatalarını görmezlikten gelerek gevşek davranmalıdır.

Hazret-i Aişe’nin -radiyallahu anha- yanında yetimin edep ve terbiyesi konuşuluyordu.

“Çocuğuna yaptığını ona yap, çocuğunu dövdüğün gibi onu da döv!” dedi.

Yetim kalmak kolay bir hadise olmadığı gibi dul kalan bir kadının yetim çocukların eğitim ve bakımını üstlenmesi de o kadar zahmetli ve zor bir iştir. Fakat şunu hiç bir zaman unutmamak gerekir, zahmette rahmet vardır. Zira Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şeriflerinde dul kalarak darlık ve sıkıntılara tahammül eden, çocuğuna bakarak büyüten kadınlar hakkında cennette iki parmak gibi yakın olduklarını haber vermişlerdir.

Yetimlik büluğ çağına kadardır. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz:

“Büluğ’dan sonra yetimlik yoktur.” buyurmuşlardır.

Dikkat edilmesi gereken bir husus ise şudur:

Dinimizde evlat edinme yoktur. Dinimiz hayatta baba himayesinden ana şefkatinden mahrum kalmış yavrulara şefkat ve merhamet göstermeyi farz kılmıştır. Ancak evlat edinmeyi de haram kılmıştır. Zira bu takdirde gerçek mirasçılar kısmen veya tamamen mirastan mahrum edilmekte ve nesil karışmaktadır. Evlatlık edinilen bir kimse tanımadığı için gün gelip kendisine ebediyyen haram olan birisi ile evlenmiş olabilir.


  Önceki Sonraki