Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
MAKALE - Nasihat Hayatın Desteğidir - Ömer Öngüt
Nasihat Hayatın Desteğidir
MAKALE
Misafir Yazar
1 Şubat 2002

 

Nasihat Hayatın Desteğidir

 

Şennur Köse


Abbâsi halifelerinden Harun Reşit Hacc’dan dönerken Kûfe’de birkaç gün kalmış, oradan ayrılacağı sırada yoluna Behlül Dânâ Hazretleri çıkmış ve en tiz sesiyle: “Harun! Harun! Harun!” diye bağırmış. Bunun üzerine Harun Reşit hayretle: “Bana kim sesleniyor?” diye sormuş. Yanındakiler: “Deli Behlül” diye cevap vermişler.

Harun Reşit Behlül Hazretlerine: “Beni tanıyor musun?” diye sormuş. “Evet, seni tanıyorum.” demiş. “Kimim ben?” diye sorduğunda: “Sen batıda bulunduğun sırada doğuda birinin haksızlığa uğraması halinde, Allah’ın kıyamet günü bundan dolayı hesaba çekeceği kişisin.” demiş.

Behlül Hazretlerinin bu sözünden etkilenen halife ağlamış ve: “Durumumu nasıl görüyorsun?” diye sormuş.

Behlül Hazretleri:

“Durumunu Allah-u Teâlâ’nın Kitab’ına arzet! Nitekim Allah-u Teâlâ Kitab’ında şöyle buyurur:

“İyiler hiç şüphesiz ki nimet içindedirler. Kötüler de cehennemdedirler.” (İnfitar: 13-14)”

Bunun üzerine Harun Reşit: “Amellerimiz nerede?” diye sormuş.

Behlül Hazretleri:

“Allah ancak takvâ sahiplerinden kabul eder.” (Mâide: 27)

Âyet-i kerime’sini okumuş.

Halife Harun Reşit: “Allah’ın Resul’üne olan yakınlığımız nerede?” diye sormuş.

Behlül Hazretleri:

“Sûr’a üfürüldüğü o günün dehşetinden aralarında ne nesep (akrabalık) bağı kalır, ne de birbirine bir şey sorabilirler.” (Müminûn: 101)

Âyet-i kerime’sini okumuş.

Harun Reşit: “Allah’ın Resul’ünün bize şefaatı nerede?” diye sormuş.

Behlül Hazretleri:

“O gün Rahman’ın izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseden başkasının şefaatı kabul olmaz.” (Tâhâ: 109)

Âyet-i kerime’sini okumuş.

Harun Reşit: “Bir ihtiyacın var mı?” diye sormuş.

Behlül Hazretleri:

“Evet var. Günahlarımı bağışlamanı ve beni cennete koymanı istiyorum.” demiş.

Harun Reşit: “Bu iş benim elimde değildir. Duyduk ki senin borcun varmış. Senin adına ödeyeyim.” demiş.

Behlül Hazretleri:

“Borç, borçla ödenmez. Onun için insanların mallarını kendilerine ver!” cevabını vermiş.

Harun Reşit: “Öyleyse sana ölünceye kadar maaş bağlanmasını emredeyim mi?” demiş .

Behlül Hazretleri:

“Biz Allah-u Teâlâ’nın iki kuluyuz. O hiç seni hatırlar da beni unutur mu?” demiş.

Halife Harun Reşit Behlül Hazretlerinin öğütlerini kabul ederek yoluna devam etmiş.

“Bir kıssa bir hisse” demişlerdir. Gerçekten de Behlül Hazretlerinin öğütlerinde çok büyük hisseler bulunmaktadır.

Şöyle ki;

Herşeyden önce, yönetici durumunda olanlar büyük bir vebâl altındadırlar. Bu vebalin altından, aklı başında olan kaç kişi kurtulabilir?

Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif’lerinde:

“İnsanlara hükmeden âmir, maiyyetindekilerin koruyucusu durumundadır ve onların hukukundan sorumludur.” buyurmuşlardır. (Müslim: 1829)

Yalnız devlet başkanı değil; hane reisi de böyledir, evin hanımı da, memuru ve işçisi de böyledir. Herkesin durumuna göre sorumluluğu vardır.

Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif’lerinde:

“Din nasihattır.” buyurmuşlardır. (Buhârî)

Ağacın suya ihtiyacı olduğu gibi, insanın da nasihata ihtiyacı vardır. Nasihat hayatın desteğidir.