“Onun için baktım ki, Hacc hiç zannedildiği gibi değilmiş, çok inceymiş. ‘İhramı giymekle kefeni giydim’ diyen kazanıyor. ‘Hacc'a geldim’ diyen boşa gidiyor. Onun için niyet-i halisayla, helâl parayla, mahviyet içerisinde, edep içerisinde gidilmesi lâzım.
Hacc deyince akan sular duruyor, ama insan bunun farkında değil. Hacc'ın inceliğini Cenâb-ı Hakk duyurursa orada anlarsınız.
Hacc'da ihramdan çıkarken tıraş olunur. Mânevi tıraşın manası ise şudur ki: Hakk'tan gayri her şeyi kazıyıp yok etmedikçe katiyyen mânevi Hacc husule gelmez!"