Cenâb-ı Fahr-i Kâinat -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif’lerinde:
“Bahtiyar insan başkalarının halinden ibret ve öğüt alandır. Bedbaht ise kendisinden başkalarının ibret ve öğüt aldığı kimsedir.” buyuruyorlar. (Müslim)
Onun için hayat boyunca her şeyin iyisini yapmaya çalışacak, kötüsünü yapmamaya gayret edecek. Böyle yaparsa Hazret-i Allah onu güzel bir edeple süsler.
Lokman Aleyhisselâm çok yüksek bir edebe mâlikmiş.
“Bu edebi nereden aldın? ” demişler.
“Edepsizden! ” buyurmuş.
“Nasıl?”
“İyi gördüğümü yaptım. Kötü gördüğümü yapmamaya çalıştım.”
Hazret-i Ömer -radiyallahu anh- Efendimiz;
“Edep, ilimden önce gelir! ” buyurmuşlardır.
Hazret-i Ali -radiyallahu anh- Efendimiz; “Edep, aklın suretidir.” buyurmuşlardır.
İmâm-ı Rabbani -kuddise sırruh- Hazretleri;
“Edebi gözetmeyen Allah’a kavuşamaz! ” buyurarak, edebin ne kadar elzem ve gerekli olduğunu beyan etmişlerdir.
Hazret-i Mevlânâ -kuddise sırruh; “Kur’an’ın mânâsı âyet âyet edepten ibarettir.” buyurmuşlardır.
Şeyh Es'ad Efendi -kuddise sırruh- Hazretlerimiz:
“Ölüm ne rahattır ne rahattır. Hiç olmazsa insan ayaklarını uzatır da yatar.” buyurmuşlar.