Müzzemmil Sure-i Şerif’i; Mekke-i mükerreme döneminde nâzil olan ilk Sûre-i şerif’lerdendir. Ancak hepsi bir defada inmeyip, 20. Âyet-i kerime daha sonraları inmiştir. Yirmi Âyet-i kerime’dir.
Birinci Âyet-i kerime’de Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e: “Örtüsüne bürünen!” diye hitap edildiği için, bu mânâya gelen “Müzzemmil” kelimesi bu Sûre-i şerif’e isim olmaktadır. “Müzzemmil” bu sebeple de onun isimlerinden bir isim olmuştur.
Bu mübârek Sûre-i celîle Resulullah -salallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in her şeyden ilgisini keserek Allah-u Teâlâ’ya yönelişini, O’na itaatini, gece ibadetini, Kur’an-ı kerim âyetlerini okuyuşunu ele almaktadır.
Müddessir Sûre-i Şerif’i; Mekke-i mükerreme döneminde, “Müzzemmil” sûre-i şerif’inden sonra nâzil olmuştur. Elli altı Âyet-i kerime’dir.
Birinci Âyet-i kerime’de ilâhî bir iltifat olarak Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e: “Müddessir!” diye hitap edildiği için, bu kelime bu Sûre-i şerif’e isim olmaktadır. Bu mübârek Sûre-i celîle Resulullah Aleyhisselâm’a tebliğ vazifesini büyük bir azimle yerine getirmesini, müşrikleri uyarmasını ve sabırlı olmasını emrederek başlamaktadır.
Kıyâme Sûre-i Şerif’i; Mekke-i mükerreme döneminde Kâria Sûre-i şerif’inden sonra nâzil olmuştur. Kırk Âyet-i kerime’dir.
Birinci Âyet-i kerime’de geçen ve ölümden sonra dirilmeyi ifade eden “Kıyâme” kelimesi bu Sûre-i şerif’e isim olmaktadır.
Kıyâme sûre-i şerif’inde İslâm dininin ulûhiyet, nübüvvet ve ahiret gibi iman esasları üzerinde durulmuş, Allah-u Teâlâ’nın kudret ve azametinden söz edilerek bu hususta mühim bilgiler verilmiştir.
İnsan Sûre-i Şerif’i; Medine-i münevvere'de; Rahman sûre-i şerif'inden sonra, Talâk sûre-i şerif'inden önce nâzil olmuştur. Otuz bir Âyet-i kerime’dir.
Adını, insanın yaratılmadan önceki hiçliğini ifâde eden birinci Âyet-i kerime'deki "İnsan" kelimesinden alır. "Dehr", "Hel Etâ", "Ebrâr", "Emşâc" adlarıyla da anılmaktadır.
Bu mübârek Sûre-i celîle muhtevâsı bakımından öldükten sonra dirilmenin kesin olduğunu beyan ederek, bir önceki Kıyâme sûre-i şerif'inin tamamlayıcısı olmuştur.
Mürselât Sûre-i Şerif’i; Mekke-i mükerreme’de “Hümeze” sûre-i şerif’inden sonra nâzil olmuştur. Elli Âyet-i kerime’dir.
Adını, birinci Âyet-i kerime’de geçen “Mürselât” kelimesinden alır. Bu mübârek Sûre-i celîle muhtevâsı bakımından; doğruyu eğriden, mümini kâfirden ayırt eden kıyametin, mutlaka gelmekte olduğunu haber vermektedir.