Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
HAKİKİ MUTASAVVIFLAR, HAKİKİ VAHDET-İ VÜCUDCULAR VE SAHTELERİ - Ömer Öngüt Görüşleri Sözleri Kitapları Düşünceleri Yazıları Eserleri
Cep Kitapları
HAKİKİ MUTASAVVIFLAR, HAKİKİ VAHDET-İ VÜCUDCULAR VE SAHTELERİ
Bu zamanda sahayı sahteler işgal etmiştir. Sahayı işgal eden bu sahtelerin iç yüzünü ortaya döken bu eser, hakikati arayanların elinde şaşmaz bir kılavuz mesabesindedir. Hakikilerinin vasıflarını bilmeden sahtesini ayırt etmek mümkün değildir.

Tarikat-ı Aliye Bir Hastanedir

Tarikat-ı Aliye Bir Hastanedir


Öyle bir hastanedir ki, sertabibi bizzat Seyyid-i Kâinat -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimizdir. Vekili olan mürşid-i kâmiller de, o hastanenin doktorudurlar.

Bedenî hastalıkların teşhis ve tedavisi için hâzık bir tabibe müracaatı emir buyurmuş olan Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz, mânevi hastalıklardan kurtulmak için de mânevi bir tabibe başvurmayı emir buyurmuştur.

Mühim olan bu mânevi hastalıklardır.

“Onların kalplerinde hastalık vardır.” (Bakara: 10)

Âyet-i kerime’si ile işaret buyurulan korkunç hastalıklar, tedâvi edilmezse hayat-ı ebediyeyi öldürdüğü için çok tehlikelidirler.

Hasta olan bir insan, güzel yemeklerin lezzetini anlayamaz. Ağız tadının geri gelmesi hastalığının tedavi edilmesine bağlıdır. Bunun gibi nefs-i emmâre’ye mağlup olan bir kimsenin kalbi hastadır, ibadet ve taatlerden lezzet alamaz.

Kin, kibir, gadap, şehvet, hased, riyâ, tamah, ucb... gibi kötü sıfatlar kalp hastalıklarıdır.

Güzel bir kâlple geldik. Kalbin o güzelliğini korumak için bu ahlâk-ı zemimelerden, hayvâni sıfatlardan sıyrılmak gerek.

Şifa bulmak için:

“Zikrullah kalplerin şifâsıdır.” (Münâvi)

Hadis-i şerif’i mucibince, Hazret-i Allah’ı çok zikretmemiz icap ediyor.

Zikrullah ile kalp, ruh, sır, hafa, ahfa odaları nefsin işgalinden kurtulur. En son nefs-i kül odası da kurtarılırsa, hakimiyet ruhun eline geçer, letaif ampülleri yanar, kişi bütün kötülüklerden nedamet eder, bir daha yapmadığı gibi düşünmekten de sıyrılır.

Artık o kişi ahlâk-ı zemimeden arınmış, hayvânî sıfatlardan kurtulmuş olur. Kemal yollarını bulur. Bütün âzâları ahkâm mucibince hareket etmeye başlar.

Bir de şu var ki, Allah-u Teâlâ’nın ezelden aldığı kimselerin ameliyata da ihtiyacı vardır. Bu ameliyatı da ancak Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimizin vekili olan Mürşid-i kâmiller yapabilirler. Operatörlüğe tayin edilen o doktor; ezelî nasibi olanlara nasibini vermek için, masiva köklerini kazımak için, şeytanı çıkarmak için, sadrın genişletilmesi için, marifet fidanlarının ekilmesi için... şart olan bu ameliyatı yapar.


  Önceki Sonraki