Cuma Namazı kılmak Kitap, Sünnet ve İcmâ ile sabittir, inkâr eden dinden çıkar kâfir olur.
Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’sinde buyurur ki:
“Ey iman edenler! Cuma günü namaz kılmak için ezan okunduğu zaman hemen Allah’ı zikretmeye koşun, alış-verişi, işi-gücü bırakın. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.
Namaz kılındıktan sonra yeryüzüne dağılın, Allah’ın fazlından nasibinizi arayın. Allah’ı çok zikredin ki kurtuluşa eresiniz.” (Cuma: 9-10)
Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz ise Hadis-i şerif’lerinde şöyle buyururlar:
“Özürsüz olarak üç cuma namazını terkedenler münâfıklar topluluğundan yazılırlar.” (Tirmizî)
“Her kim cuma namazını üç kere zaruretsiz terkederse Allah onun kalbini mühürler.” (Tirmizî)
“Bir takım kimseler ya cuma namazlarını terk etmekten vazgeçerler veya Allah-u Teâlâ onların kalblerini muhakkak ki mühürleyecektir. Sonra da onlar gafillerden olurlar.” (Müslim)
Namaz vakitlerinin başlangıç ve sonları Hadis-i şerif ile belirlenmiştir.
Rivayet olunur ki Ebu Mesud Ensâri -radiyallahu anh- Irak’ta iken bir gün Muğire bin Şûbe -radiyallahu anh-ın yanına girdi. O gün Muğire nasılsa ikindi namazını geç vakte bırakmıştı. Ona dedi ki:
“Ya Muğire! Bu yaptığın nedir? Bilmiyor musun ki, Cebrâil inip namaz kıldı. Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- de (ardında) kıldı.
Sonra (bir daha) kıldı Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- de (ardında bir daha) kıldı.
Sonra (bir daha) kıldı, Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- de (ardında bir daha) kıldı.
Sonra (bir daha) kıldı, Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- de (ardında bir daha) kıldı.
Sonra (bir daha) kıldı, Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- de (ardında bir daha) kıldı.
Sonra ‘İşte ben bununla emrolundum.’ dedi.” (Buhari, Tecrid-i sarih: 315)
Bir Hadis-i şerif’te şöyle buyuruluyor:
“Cebrâil Aleyhisselâm iki defa Beyt-i muazzama’nın yanında bana imam oldu. İlk defasında zeval vaktinde güneşin verdiği gölge bir nalın tasması kadar uzandığında bana öğle, her şeyin gölgesi birer misli uzadığında ikindi, oruçlu orucu bozduğu vakitte akşam, şafak kaybolduğunda yatsı, oruçluya yemek-içmek haram olduğu vakitte sabah namazlarını kıldırdı.
Ertesi gün öğle namazını her şeyin gölgesi bir misli, ikindi namazını iki misli olduğu, akşam namazını oruçlu iftar ettiği zamanda, yatsı namazını gecenin üçte birine doğru, sabah namazını da ortalık iyice aydınlandığı vakitte kıldırdı.
Sonra bana döndü ve ‘Ya Muhammed! Bu senden evvelki Enbiyâ’nın vaktidir. Namaz vakti işte bu ikişer vakitler arasındadır.’ dedi.” (Ebu Davud, Nesâi, Tirmizî), (Tecrid-i Sarih, cild: 2. sh: 462)
Allah-u Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri namaz kılmayı farz kılmıştır. Âyet-i kerime ve Hadis-i şerif’lerde namazın vakitleri, nasıl kılınacağı beyan edilmiştir.
Cebrâil Aleyhisselâm gelerek Resulullah Aleyhisselâm’a tarif etmiştir.
“Namaz üç vakittir.” diyenlere sorun:
1. Siz namaz kılıyor musunuz? Kılıyorsunuz da mı hükm-ü ilâhîyi ve Resulullah Aleyhisselâm’ın emirlerini tahrib ve tahrif ederek değiştirmek istiyorsunuz?
2. Biz de kılıyoruz derlerse “Kaç vakit kılıyorsunuz? Resulullah Aleyhisselâm’a Cebrâil Aleyhisselâm beş vakti tâlim etti, size üç vakti kim tâlim etti?”
3. Onlara sorun asıl gayeniz nedir? Size ne cevap vereceklerine dikkat edin.