Hiç şüphe yok ki önümüzde çok büyük hadiseler, çok büyük sıkıntılar var; şiddetli, tasavvura sığmayacak kadar büyük harpler var. Bunları size hatırlatıyorum, şimdiden Hazret-i Allah'a ve Resul'üne yönelmeye ve sığınmaya bakın. Bu felâketler geldiği zaman şaşırmayın. Artık kendinize gelin, dünyanın sonundayız, ona göre kendinizi ayarlayın. Gün bugündür, yarın ne olacağını Yaratan bilir. Devamını Oku
Cehennem; dünya hayatında ömrünü inkârlarla, isyanlarla, günahlar ve sapıklıklarla geçirenler için hazırlanmış korkunç bir azap yeridir. Kur'an-ı kerim'in yetmiş kadar Âyet-i kerime'sinde cehennem kelimesine yer verilmekte; kâfirlerin, münafıkların, zâlimlerin, Hakk ve hakikata boyun eğmeyenlerin çeşitli şekillerde azap görecekleri yer olarak tasvir edilmektedir. Devamını Oku
Öyle bir devirdeyiz ki, dünya kurulalıdan beri fitne ve fesadın ayyuka çıktığı böyle bir devir gelmiş değil. Günahların açık olarak işlendiği ve isyana dönüştüğü, dünya kurulalıdan beri bir eşinin gelmediği, böyle bir bunalım geçirilmediği, her türlü fitnenin ortaya çıktığı, her türlü kötülüğün anasının mevcut olduğu yirmi birinci asrın seyyiat zamanında yaşıyoruz. Devamını Oku
Öyle bir devirdeyiz ki, dünya kurulalıdan beri fitne ve fesadın ayyuka çıktığı böyle bir devir gelmiş değil. Günahların açık olarak işlendiği ve isyana dönüştüğü, dünya kurulalıdan beri bir eşinin gelmediği, böyle bir bunalım geçirilmediği, her türlü fitnenin ortaya çıktığı, her türlü kötülüğün anasının mevcut olduğu yirmi birinci asrın seyyiat zamanında yaşıyoruz. İlâhî emirler arkaya atılıyor ve hükümsüz sayılıyor. Bu isyanımız bize çok pahalıya mâlolacak. Allah'ım kurtarsın! Devamını Oku
Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’sinde, kıyamet günü gelmeden önce helâk olmaktan yahut da şiddetli azabın gelip çatmasından kurtulabilecek hiçbir memleket halkının bulunmadığını beyan buyurmaktadır: “Hiçbir memleket hariç olmamak üzere, biz onu kıyamet gününden önce ya helâk ederiz veya onu şiddetli bir azapla cezalandırırız.” (İsrâ: 58) Bu helâk etme ya tamamen yok etmek veya halkına şiddetli azap etmek suretiyle olur. Devamını Oku
Ebu Hüreyre -radiyallahu anh-den rivayet edildiğine göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif’lerinde şöyle buyurmuşlardır: “Hiçbir zinâkâr, mümin olarak zinâ etmez. Hiçbir içkici, mümin olarak içki içmez. Hiçbir hırsız, mümin olarak hırsızlık etmez. (Bir rivayette) Hiçbir kapkaççı, halkın gözünde kıymetli olan şeyi mümin olarak kapıp kaçmaz.” (Buhârî. Tecrid-i sarîh: 1889-1890) Devamını Oku
Âhir zamanda yaşıyoruz. Dünyanın huzuru kalmadı. Afatlar, harpler, karışıklıklar, huzursuzluklar gitgide artıyor. Zira öyle bir seyyiat zamanı ki, dünya kurulalı beri böyle bir devir gelmiş değil. Her türlü kötülüğün anası bu devirde mevcut. Her türlü küfür adeti, her türlü ahlâksızlık, hırsızlık, yalan-dolan, cinayet, fuhuş vaka-i adiye haline geldi. Müslümanlar ahkâmı yaşamaz oldu; faiz, dinden çıkma moda oldu. Devamını Oku
“Onlar kendilerine verilen öğüdü unutunca, biz de kötülükten men edenleri kurtardık, zulmedenleri de yapmakta oldukları kötülüklerden dolayı şiddetli bir azap ile yakaladık.” (A’raf: 165) Neticede Allah-u Teâlâ’nın azabı tahakkuk etti. Hakk yolunda bulunup öğüt vermekte devam edenler onların arasından ayrıldılar ve kurtuldular. İsyankârlar topluluğunu ise şiddetli bir azap sarıverdi. Devamını Oku
"Eski ümmetler de bugünkü gibi azmışlar, Allah'ın hükmünü hiçe saymışlardı. Allah'ın azabı gelince birden taş kesiliverdiler veya başka türlü cezalara çarptırıldılar. Allah-u Teâlâ geçmişte yaşamış peygamberlerinden Nuh Aleyhisselâm'ın, Hud Aleyhisselâm'ın, Sâlih Aleyhisselâm'ın, Lut Aleyhisselâm'ın ve Şuayb Aleyhisselâm'ın kavimlerinin haberlerini; küfürlerinde inat edenlerin helâk olmalarını, inananların rahmetinin bir eseri olarak kurtulmalarını anlattıktan sonra... Devamını Oku
Korona adı verilen virüsün yol açtığı salgın hastalık bütün dünyayı tesiri altına aldı. Hastalık hızla yayıldı. Büyük bir afat haline geldi. Hayat durdu, ekonomi durdu. İnsanlar evlerine kapandı. Resulullah Aleyhisselâm’ın haber verdiği ahir son zamanda, seyyiat zamanındayız. Her türlü isyanın, her türlü ahlâksızlığın, her türlü zulmün işlendiği bir devirdeyiz. Bu isyan Gadabullah’a sebep oluyor ve cezasız kalmıyor; afatlar peşi sıra geliyor. Devamını Oku