O Ehad'dır. Bütün yarattıkları "Ol!" emrinden ibarettir. Nurundan nurunu yarattı, o nur ile âlemleri yarattı ve donattı. O'ndan başka müstakil vücud yoktur. Vücud nurunun zerrelerinin zuhur mahallidir, O'ndan başka ilâh yoktur. O Hayy ve Kayyûm'dur. O yaratıyor, her şey O'nunla kâimdir. Amma O'nu görmediğin için yaratılanlarda kaldın. O ise "Zâhir"dir. Her zerrede ulûhiyet sırları mevcuttur. Yani her zerre olsun, her kürre olsun, O'nunla kâimdir. Devamını Oku
İlim içinde ilimler mevcuttur. "Zâhirî, Bâtınî, Ledünî ilimler" olduğu gibi, "İlm'el-yakîn, Ayn'el-yakîn ve Hakk'al-yakîn ilimler" de vardır. Bütün Peygamber Aleyhimüsselâm Efendilerimiz Hakk'al-yakîn mertebesindedirler. Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif'lerinde: "Ümmetimin âlimleri benî İsrail'in peygamberleri gibidir." buyurdu. (K. Hafâ) Allah-u Teâlâ onları Hakk'al-yakîn'e erdirdiği gibi, bunları da Hakk'al yakîn'e erdirdiği için seviyeleri aynıdır. Devamını Oku
Allah-u Teâlâ bir Hadis-i kudsî’de bu ilmi nasıl verdiğini ifşâ ederek şöyle buyuruyor: “Sonra ben yüzümle onlara yönelirim. Yüzümle yöneldiğim bir kimseye neyi vermek istediğimi, herhangi bir kimsenin bileceğini mi sanırsınız?” Allah-u Teâlâ devamla şöyle buyurdu: “Onlara ilk vereceğim şey nuru kalplerine akıtmaktır. İşte o zaman ben onlardan haber verdiğim gibi, onlar da benden haber verirler.” (Hâkim) Devamını Oku