Hakîm et-Tirmizî -k.s.- Hazretleri “Hatmü’l-evliyâ” kitabında eşine rastlanmamış bir ilham ve mârifetle; çok büyük bir zâtın, dünyanın zevâl vakti gelince zuhur edeceğini, Muhammed Aleyhisselâm peygamberlerin Hâtem’i olduğu gibi, onun da velilerin Hâtem’i olacağını haber vermiş, gizlinin gizlisi sırları mârifet denizinden avuçladığı gibi kitabının sayfalarına dökmüştür. Devamını Oku
Hazret-i Allah; sevgili peygamberlerini, onların kesildiği zamandan itibaren de birbirinin peşi sıra peygamber vekili olan velilerini göndermiş, hiçbir asırda kullarını inâyet-i İlâhî’den umutsuz bırakmamıştır. Allah’ımız bizi kıyamete kadar devam edecek olan o altın halkanın dâiresinden mahrum etmesin! Devamını Oku
"Hâtem-i enbiya olduğu gibi bir de Hâtem-i evliya vardır. Zira, velâyet nübüvvetin bâtınıdır. Nübüvvetin zâhiri dini hükümleri ve şeriatı haber vermek; bâtını ise haber verilenleri bizzat yaşamak ve bu şekilde nefislere tasarrufta bulunmaktır. Her ne kadar tebliğ etme bakımından nübüvvetin zâhiri tamamlanmışsa da, ilâhî kemâlin yeryüzüne tecellisi olan velilerin tasarruf vazifeleri sürdüğü için nübüvvet, velâyet şeklinde de devam etmektedir. Devamını Oku
Evliyâullah Hazerâtı, Hatem-i veli'den, ona verilen lütuflardan haber vermişler, onun yolunu, eserlerini, icraatlarını anlatmışlar, ezelde ona verilen mânevi makamlardan bahsederek eserler neşretmişler, şerhler yapmışlar, hatta talebelerine tarif ederek hakkında ders talim etmişlerdir. Allah-u Teâlâ böyle karanlık, zindan bir zamanda böyle bir kimseyi göndermeyi, karanlığı delmek için bu "Nûr"u yeryüzüne indirmeyi murâd etmiş. Bunlar hep murâd-ı İlâhî'dir. Devamını Oku
Sa'deddîn el-Hamevî -kuddise sırruh- Hazretleri onun hakkında; "Kazâ mekânının içine girdiği için, Hızır Aleyhisselâm gibi ölümsüz olmak da onun alâmetlerindendir." buyuruyor. (Risâle fî Zuhûr-ı Hâtemü'l-Velâye) Cenâb-ı Hakk yürütecek onu. Ona muvakkaten bir ölüm var. Cenâb-ı Hakk onu dilediği şekilde kullanacak, kullanıyor. Evet ceset bir anda toprağa girmiştir amma Cenâb-ı Hakk ona dilediği şekilde tasarruf eder. Devamını Oku
O öyle bir Zât-ı âli'dir ki tasavvurumuzun ve kuvve-i beşeriyemizin fevkindedir. Ancak acizliğimizi itiraf eder ve affına sığınırız. Cenâb-ı Erhamerrahimîn Hazretlerimiz'den; yazacak kalemleri olup silecek silgileri olmayan o muhteşem Zevât-ı kiram'ın muhabbetiyle kalplerimizi diriltmesini, gönül bahçemizi o muhabbetle neşv-ü nemâ eylemesini niyaz eyleriz. Devamını Oku
Evliyâullah Hazerâtı, Hatem-i veli'den, ona verilen lütuflardan haber vermişler, onun yolunu, eserlerini, icraatlarını anlatmışlar, ezelde ona verilen mânevi makamlardan bahsederek eserler neşretmişler, şerhler yapmışlar, hatta talebelerine tarif ederek hakkında ders talim etmişlerdir. Allah-u Teâlâ böyle karanlık, zindan bir zamanda böyle bir kimseyi göndermeyi, karanlığı delmek için bu "Nûr"u yeryüzüne indirmeyi murâd etmiş. Devamını Oku
"Müslümanlık Garip Olarak Başladı, Başladığı Gibi Garip Olarak Avdet Edecektir. Ne Mutlu Gariplere!" (Müslim). "Garipler Sayıları Pek Az Olan Sâlih Kişilerdir. Bu Kişiler Sâlih Olmayan Bir Topluluk İçinde Yaşarlar. Yaşadıkları Bu Topluluk İçinde Kendilerini Seven Az, Buğz Eden İse Çoktur." (Ahmed Bin Hanbel) Devamını Oku
Ali Havvas -kuddise sırruh- Hazretleri buyururlar ki: "Hatta ne kadar veli gelmiş ve gelecek ise bunların hepsi feyizlerini ve medetlerini bu iki zâttan almaktadırlar." Aslında hep Allah. Onu ona vermiş, onu ona vermiş, o kadar. Allah-u Teâlâ bu büyük zâtlara bu sırrı duyurmuş. Kime ne verdiğini onlara bildirmiştir. Devamını Oku
Enes bin Mâlik -radiyallahu anh-den rivâyet edildiğine göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: "Müslümanlık garip olarak başladı, başladığı gibi garip olarak avdet edecektir. Ne mutlu gariplere!" (Müslim)"Garipler kimdir?" diye sorulduğunda şöyle buyurmuşlardır: "Garipler o kimselerdir ki, halk tarafından bozulmuş olan sünnetimi ıslah ederler, öldürülmüş olan sünnetimi de ihyâ ederler." (Tirmizî) Devamını Oku
İkinci bin yıl olan ahir zamanda üç yıkıcıyı Hazret-i Ömer -radiyallahu anh- Efendimiz şöyle haber veriyorlar: “İslâm’ı yıkacak olan şeyler, ilmin ortadan kalkması, münafıkların Kur’an üzerinde cedelleşmeleri ve saptirici imamlarin hükümleridir.” (Darimi-Sünen, Katade: 22) İkinci bin yıl olan ahir zamanda üç yapıcı ise “Hâtem-i Veli”, “Hazret-i Mehdi” ve “Hazret-i İsa Aleyhisselâm”dır. Devamını Oku